Bir yazar tek bir edebiyat türüne mi odaklanmalıdır? Sizce polisiye edebiyat sistem eleştirisi içermeli midir?
Rıdvan Adıyaman, Sakarya
Sevgili Rıdvan,
Yazarın odaklanması gereken tek şey vardır: Yazının kendisi.
Romana geçmeden öykü denemeleri yapmak yararlıdır. İnsanın kalemini sivriltir, nefesini açar, kaslarını geliştirir. Tıpkı maratoncunun koşmaya kısa mesafelerle başlaması gibi. Dalgıcın her dalışta yüzeyden az daha uzaklaşması gibi. Ama öykünün kısa roman olmadığını unutmamak gerek. Aynı şekilde, roman da uzun öykü değil. İki türün de farklı dinamikleri, anlatım biçimleri, potansiyelleri ve tehlikeleri var.
Başarısız öyküler genellikle bir roman konusunu özetlemeye çalışanlardan çıkar. Öyküyü uzatmak da onu roman yapmaya yeterli değildir. Bunun için başka katmanların, öykülerin, karakterlerin girmesi gerekir devreye. Hepsinin bir arada ve ahenkle yaratacağı örgünün ta kendisidir roman. Ayrıca kısa öykü diye başlı başına bir tür vardır, malum. Küçük ama keskin bir fikri minimalist dokunuşlarla işleyen. Kalbimize çizik, karın boşluğumuza yumruk atıp geçen. Bunu üç-dört sayfada yapabilmek bilek ister.
Kısa yazmak bazen uzun yazmaktan daha zordur. “Mektubum uzun oldu kusura bakma. Kısa yazacak zamanım yoktu…” demiş kızına Madame de Staël. Bu iki kısa cümlede bize çok şey anlatarak.
Öyküyle roman arasında novella denen bir tür olduğunu da hatırlayalım: Uzun öykü ya da kısa roman. Bambaşka bir ifade ve infilak alanı. Yazar bu türler arasında gezinerek kaslarını geliştirir; en çok hangisinde rahat ettiğini anlayana kadar.
Sorunun ikinci kısmına gelirsek: Polisiye edebiyat sistem eleştirisi yapmak zorunda tabii ki değildir. Hiçbir edebiyat türünün ya da sanat dalının yoktur böyle bir zorunluluğu. Bunlar yazarın dünya görüşüne, tıynetine, mizacına kalmış seçimler. Kendimi sosyalist olarak tanımladığım için, edebiyatın toplumcu sorumluluklar alması gerektiğini düşünüyorum. Yeni polisiye edebiyatın tüm dünyadaki seyri de bu şekilde.
Ama isteyen Agatha Christie ya da Arthur Conan Doyle tarzı polisiye de yazabilir tabii. Sanatçının seçimidir sonuçta... El ne karışır?
Tuna
İstanbul / Ekim 2024
Kitaplarım, projelerim ya da hayata bakışımla ilgili merak ettiklerinizi bana sorabilirsiniz.
Yanıtlar